Ceza Hukuku ve Ceza Davası
Ceza muhakemesi hukuku, yakalama, el koyma, arama, telefon ve ortam dinlemesi, tutuklama gibi koruma tedbirleri ile suç şüphesi altındaki kişinin özgürlüğünü kısıtlar. Şüphelinin bizzat kendisinin veya avukatının bu soruşturma işlemlerine itiraz hakkı vardır. Soruşturma neticesinde iddia makamı (savcılık) şüphelinin suç işlediği kanaatine varırsa, şüpheli hakkında bir iddianame düzenleyerek ceza davası açar. Türkiye'de ceza davalarına bakmaya yetkili adli ceza mahkemelerinin görevi suç vasfı ve ceza miktarına göre belirlenmektedir. Ceza mahkemeleri, temel olarak asliye ceza mahkemesi ve ağır ceza mahkemesi olmak üzere iki tür mahkemeden oluşmaktadır. Sanık, mahkemedeki yargılamanın tüm aşamalarında da bir avukatın hukuki yardımından yararlanma hakkına sahiptir. Ceza mahkemesi, yapacağı yargılama neticesinde sanık hakkında mahkumiyet hükmü olarak "adli para cezası", "hapis cezası" veya "güvenlik tedbiri"ne karar verebilir. Kararda hapis cezasının ertelenmesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) gibi bireyselleştirme kurumları uygulanabileceği gibi sanığa verilen hapis cezası adli para cezasına da çevrilebilir. Ceza davası, istinaf, temyiz ve kararın düzeltilmesi gibi aşamaları da geçtikten sonra kesinleşmiş hapis cezası ile ilgili infaz hukuku süreci başlar. Kesinleşen hapis cezasının infazı, kural olarak açık veya kapalı cezaevinde yapılır. Cezası infaz edilen hükümlü, suçunun niteliğine göre belli şartları yerine getirdiğinde koşullu salıverilme (şartlı tahliye) ve denetimli serbestlik tedbirinden yararlanarak cezaevinden tahliye edilebilir.